.
En derin duygudur aşk dillerin varamadığı,gönüllerin doyamadığı...
11 Mayıs 2014 Pazar
10 Mayıs 2014 Cumartesi
4 Mayıs 2014 Pazar
Öfkelenince neden bağırırız?
Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş.
Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”
“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”
Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”
29 Nisan 2014 Salı
28 Nisan 2014 Pazartesi
13 Nisan 2014 Pazar
Ne var olsa
Hayallerim ardındaki uçurumdan atlasa
Dudaklarına süzülmek kaderim olsa
Aşk gönülden ruha tatlı tatlı dokunsa
Tadı damağımda kalmadan sonsuza varsa
Bırakır ayrılık kaderi ne var olsa...
Dudaklarına süzülmek kaderim olsa
Aşk gönülden ruha tatlı tatlı dokunsa
Tadı damağımda kalmadan sonsuza varsa
Bırakır ayrılık kaderi ne var olsa...
1 Aralık 2013 Pazar
Karanlık
Sanki dünyamız bir oda , ışığını biz kapattık ve bu oda içinde anahtarın yerini bilmiyoruz.
Karanlıkta anahtarı arıyoruz,birden kapanan aydınlığımız için,birbirimiz için
Gözlerimiz karanlığa alışmış olsa da birbirimizi göremiyoruz
Korkarız halbuki karanlıktan , kötü olan tarafı hatırlatırdı bize
Aydınlıktaki mutluluğumuz ise biz olmanın hasretini
Ya anahtarı bulup ışığı açtığımızda gözlerimiz sözlerimize kavuşmaz ise?
Ya başkası anahtarı açar da ikimizden birinin ışığını çalarsa?
O zaman hangimiz karanlıktan hiç çıkamayacak ?
Bu gün alışmış olduğumuz yokluğumuz bizim karanlığımız
Unutamasakta birbirimizi hatırlamamaya çalışıyoruz
Başka birinin ışığının bizi kör edeceğini bile bile kendi ışığımızı kapatıyoruz....
23 Kasım 2013 Cumartesi
En Derin..
Ten tene değer ise ter olur kokar
Yürek yüreğe değer ise aşık olur atar
Sonrası mı?
Ne dil varabilir nede gönül doyabilir.
16 Ocak 2013 Çarşamba
Vurgun
Vurur anılarım perde inmiş gözlerime
Vurur yüreğim içinde aşk dolu kafesine
Vurur kulağıma yine o güzel nakaratlar
Vurur bedenime içi aşk dolu duygular
23 Aralık 2012 Pazar
Mevsim
Sessizlik ,biraz sensizlik, birazda densizlik sevgiye uzaklık
Yeniden akıl ucunda kalan sözler, huzurunda huzur bulan gözler
Dökülen yaprakların hesapları omuzlardan silinirken kök toprakta halen
Aşk dolu bahar gelsin beklerim, sevgin gelsin beklerim yeter ki yapraklar yeşersin ,
Seninle dolsun mevsimler, içten içe açılsın çiçekler , gözler eşsiz güzelliklere karışsın.
30 Ekim 2012 Salı
Hüküm
Gözlerinle beni kendinde hapseden güzel
Özgürlük istesede ruhum söyleyemez tarifi olmayanı dilim
Ya anahtarını ver gönlünün yada hükmünü ver gönlümün
Kahramanımda olsan cellatımda olsan senin dokunacağın kadere hasretim
21 Eylül 2012 Cuma
İhanet
Bedeninde ihanete bürünen yüreğinde sadakati eksik sevgili
Önümden geçip yüzüme bakamazken şerefsizliğindeydi gözlerim
Çürümüş bir ceset gibi koktun içimde tiskindim sana dokunduğum ellerimden
Nasıl açarım kirlenmiş ellerimi tertemiz beni yaratana artık
içime akıttığım gözyaşlarımla abdest aldım bin tövbem bir isteğim için
22 Ağustos 2012 Çarşamba
Nefes
Damarlarımda akan kan kirlenerek zehirlesede bedenimi
Seni içimde tuttuğum her nefese her heveste razıyım artık
4 Ağustos 2012 Cumartesi
Ritim
En sevdiğim şarkıyı dinler gibi sevdim seni
Bitmeden hayallerimle kapılayım diye sevgilime
Her ritmin içime dolup dolup taşarcasına duyguluydu
İçim içime sığmazken dokunayım diye sevgilime
Tekrardan usanmaz kalbim yine sen diye atınca
Esinti oldu nefesin dudaklarından ruhuma
Rahatlık beklerken hüzün çöktü bedenime
Tertemiz sakladığım sevgilimin kirletilmişliğinde
Umursamaz oldum yitirilip gidenleri kirlenmişlikleri
Şekeri elinden alınmış bir çocuk gibi tatsız kaldım
Haz alamadım tekrardan farklı biri tarafından oynanmış ritminden
Uyuşmuyordu kalbimizin atışları artık bu ritmi bozuk şarkıya
Halen her nakaratın harfi harfine aklımdayken
Anlamsızlığında kaldım ritmi bozulmuş kalbimin atışlarının
29 Temmuz 2012 Pazar
Kör Düğüm
Halat gibidir hayat nereden kopacağı belli olmaz
Bi başkasına nereden düğümleneceğide belli değildir
Kimi halat kısa kopar hayattan kimi halat fazla uzar hayattan
Kimileri kör düğümlenir başkasının hayatına
Kimileri sarmalanır sarmalanır çözülür bağlanmaktan korktuğu halata
İp atlarcasına hareketlidir yarım kalmayan hayatlar.
Yarım yamalak bırakılanlar gergindir uçtan uca
27 Eylül 2011 Salı
Ne-Hep-Neymiş
Ne havalara girdim ben
Ne yağmurlar yağdırdım
Ne fırtınalar kopardım
Ne faydasını gördüm
Ne zararından öldüm
Ne olursa olsun içime gömdüm
Ne durdum
Ne duruldum
Hep kendimden başkalarında aradım
Hep Yanlız olmadığıma inandım
Hep tam inanırken yarım kaldım
Hep sevilerek sevdim zannettim
Hep sevdim derken sevilmedim
Hep kovuldum
Hep yoruldum
Neymiş Fazla havalara girip didik didik aranmıyacan
Neymiş Kendini başkalarında arayıp yağmurlar yağdırmayacan
Neymiş Yanlız olmadığına inanıp fırtınalar koparmıyacan
Neymiş Faydasına inanıp yarım kalmıyacan
Neymiş Ölümüne sevip sevildiğini zannetmiyecen
Neymiş sevdim deyip sevilmeyince içine gömücen
Neymiş Durduk yere kovulmayacan
Neymiş Durulup yorulmayacan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)